Bana Bi’Yer Söyle

Havuzlu Sultanahmet Meydanı

Bir söz vardır, bilmem duydunuz mu? Der ki o söz “Önce ihtiyarlamak gerekir, ancak  yerleşir insan dünyaya.” Buradaki ihtiyarlamayı bence olgunlaşmakla değiştirelim. Ne diyor o söz şimdi bize: Olgunlaşmak gerekir, hayata kök salmak için.

Sultanahmet Camisi’nin önünde sıra sıra oturma grupları var, onlardan birinde oturuyorum. Hava oldukça karanlık. Önümde havuz, fıskiyeleri açık, arada renkli ışık süzümleri oluyor pembe yeşil mavi… hemen arkasında bir başyapıt duruyor, Ayasofya.


Bu şahane manzaraya karşı bi yandan da o sözü düşünüyorum şimdi…Kaç bin kez geldim buraya… yürüdüm, oturdum, baktım, geçtim. Hani bazı insanlar vardır: Yürür… yürürken de yaşar, dururken de yaşar!  İşte bu yaşamak kısmı sanırım bizim olgunlaşıp pişmemizle alakalı. Buna Cahit Sıtkı çağı da diyebiliriz. Yolun yarısını devirmiş olmak gerekir illa.

Bende bu çağa ulaştığımdan beridir bir farkındalık başladı!.. Hayatı önüme sürülenlerle yaşamıyorum pek. Şehir büyüyor, Suriye’den sürekli göç alıyor, kalabalıklaşırken bir yandan, kimliğini de yitiriyor. Şu meydanda ki, yüzyıllardır yaşanmış tarihi, hangimiz ne kadarını biliyoruz? Bir buzdağı anolojisi vardır İşletme ve İktisat öğrencileri iyi bilir; Suyun yüzeyinde görünen kısım ekonomidir her zaman. Suyun altında kalan o görünmeyen devasal parça ise; tarih ve kültürdür. Bir ülkenin ekonomisi, tarih ve kültürle beslenir. İşte Sultanahmet Meydanı yerin üstündekileri ve yerin altındakileriyle ülke ekonomimizin can damarıdır. Bu canı çok iyi tanımak, bilmek ve korumak gerekir.

Pembe yeşil mavi ışıklı fıskiyeli havuzdan dolayısıyla Sultanahmet Meydanı’ndan söz etmek istiyorum bu yazımda.

Bu havuzun yerinde daha önce ne vardı mesela?

Hadi bi tarihçe yapalım mı?


Sultanahmet Meydanı Tarihçesi

Ahhh ne meydan ama !!! Kara yazılı meydan.

Çok fazla kanlı olaylar olmuş baksanıza… Daha fazlasına devam etmeyeyim. Dilerseniz bu meydanda yapılmış kutlamalara bakalım biraz.

Gördüğünüz gibi, Sultanahmet Meydanı, yüzyıllarca imparatorluklar da kilit noktası olmuş.

İstanbul’u ziyaret etmiş veya edecek herkesin ilk uğradığı yer…

Önemli bir tarih yatıyor, hem altında hem üstünde.

İşte bu yüzden, yerli-yabancı turistlerin, gezginlerin ve kentseverlerin, İstanbul’a kavuştum noktasıdır, Sultanahmet Meydanı.

Ve ben, çok seviyorum burayı.

Zuhal Floria – gece kuşu

Exit mobile version