Tik tak tik tak…
2017’de görevini tamamladı, toparlandı gidiyor işte.
Yeni yılın gelmesine tam tamına üç gün kaldı. Heyacanlı mıyız peki ? Ben kendi adıma söyleyeyim oldukça heyecanlıyım. Uzun zamandır bir hayalim vardı, işte o gerçek olacak galiba.
2017’de olması gerekenler oldu, gitmesi gerekenler gitti.
2018 kapalı bir hediye kutusu şu an.
Yılbaşı gecesi büyük bir coşkuyla geriye doğru sayarken, kutunun kurdelesi de çözülecek…
Hopppp 01.01.2018!
Yeni yılın ilk dakikası ne yapacağımız şimdiden belli. Mutlu Yıllar dileyip öpeceğiz yanıbaşımızdakileri… Sonra telefonumuza sarılıp tüm sevdiklerimize “Mutlu Yıllar” dileklerimizi ileteceğiz. Hep mutlu olmanın peşindeyiz çünkü. Halbuki hayat bildiği yere götürüyor seni. İyi günler kötü günler var. Mutlu Yıllar aslında gerçekte hiç yok. Sadece bizler pratikte mutsuz, teori de fazlaca mutlu olmanın peşindeyiz. Bu kadar mutluluk dileyen bir kalabalıkta çok da mutlu olmayan bir gezegenimiz ve ülkemiz var çünkü. Şehirler mutsuz suratlarla dolu. Herkes “Olduğu kadar olmadığı kader!” deyip oturuyor. Hiçbir çaba yok. Ben yeni yılda en çok da bunu diliyorum işte!..
ÇABA!
Tabloları ile büyüleyen ressam gibi,
Çiçekleri herkesinkinden daha fazla coşan karşı komşun gibi,
Üniversiteye hazırlanan kızın gibi,
Sesi ile ruhunuza dokunan şarkıcı gibi,
Yemekleri kimseninkine benzemeyen annen gibi,
Yazdıklarıyla insani yeni dünyalarla tanıştıran roman yazarları gibi,
Islık çalarak sokakları temizleyen belediye elemanları gibi,
Az alışveriş yapıp parasını seyahatlere ayıran ablan gibi,
Güler yüzü ile hastaya şifa dağıtan doktor gibi,
Derdine derman olmaya çalışan arkadaşın gibi,
Birşeyler keşfedene kadar sayısız hayal kırıklıkları yaşayan ama asla vazgeçmeyen büyük mucidler gibi,
Tüm baskılara rağmen kalemini doğru kullanmaktan asla vazgeçmeyen birkaç gazeteci gibi,
Yaptığı temizlikle camlarını pırıl pırıl parlatan gündelikçi gibi,
Asansörde karşılaştığın o tanımadığın komşunun gülümseyen Günaydın’ı gibi…
Müzikten rahatsız olmayan apartman yöneticin gibi,
Özür dileyip gönlünü alan kardeşin gibi…
…
Demem o ki;
Çaba gösteren her insan, bastığı yeri, soluduğu havayı, var olduğu her anı onarır güzelleştirir, mutlu eder, mutlu kılar, mutlu kalır.
Gel artık 2018…
Biz hazırız, heyecanlıyız, çabalıyız, umut doluyuz.
Hem bak köpeğim Pudding’de başını sallayıp onaylıyor beni.
Zu-Mutlu Yıllar