Bana Bi’Yer Söyle

Galata Kulesi’nde Doğumgünü sabahım

Gözlerimden uyku akan bir vapurun içindeydim bu sabah. Öyle uyku akıyormuş ki, bindiğim vapur Eminönü’ne gidiyormuş.

Neyse, inince Karaköy’e geçtim tramvayla.

Galata yönüne doğru yürümeye başladım. Banker Bilo’ya ‘Günaydın!’ dedim önce. Bilmeyenler için hemen buraya bir resmini koyayım.

Bir gece vandal bir atak oldu postere 🙁 ve ne yazık ki yüzü yok artık.

Banker Bilo’nun belirsizleşen yüzüne doğru eğilip, ‘Bugün benim doğumgünüm’ dedim; sonra ilerledim. Renkli basamakları çıktım. Yavaş yavaş uykumda açılmaya başlamıştı. Saatime baktım. Daha vakit vardı, Galata Kulesi saat 9’da açıyordu kapılarını. Dik yokuşu yürüdüm. Boş sokaklar, aç martı cıvıltıları, yerlerden çöp toplayan iki görevli, sağdan soldan çıkan iki üç kedi…

Hepsini soluya soluya Kule’ye kadar geldim. Issız sessiz boş bir meydan. Kapının girişinde kulenin açılmasını beklerken iki de turist çift geldi. Belli ki sevgililer. Kule’ye çıktıklarına göre demek ki bir gün evlenecekler. Gülümsedim onlara bu düşünceyle.

Biletimi aldım, asansörle yukarı çıktım. En son ne zaman çıktığımı hatırlamaya çalıştım. Baya yıl olmuş. Öyle ki Galata Kulesi’nin içi de oldukça değişmiş. Dün kütüphane’de bugüne kadar yapılmış restorasyon çalışmalarını da incelemiştim. Ama hatırladığım eskiden kat 4’e kadar asansör vardı. Sonra mermerden dar merdivenlerini çıkardık. Şimdi 7.katta inip tahta geniş Beltur merdivenlerinden çıkıyoruz. Bu kadar ziyaretçisi olan bir yere de bu kadar kolaylık yapılmalıydı diye düşünüp “ah eskiden şöyleydi böyleydi” demeden Kule’nin seyir balkonuna çıktım. Anı ve zamanı yaşamaya çalıştım.

Bugün

22 Kasım 2018

Doğduğum gün

Elimde Galata Kulesi giriş bileti, sanki bir karnaval bileti :))

Sağımda Haliç, önümde koca Süleymaniye, solumda uzanan Sarayburnu, Topkapı, Ayasofya… ve daire çizen bir yaş pasta…

 

 

Kule’nin balkonunda, pastamın etrafında, önce bir dilim Haliç, sonra bir dilim Eminönü sonra Boğaziçi ve son dilim martılar ve gökyüzü.

Bu eşsiz güzellikteki İstanbul’a bakarken Can Yücel geçti aklımdan:

“Kursak diye bir yer var; heveslerim, hayallerim, sevdiklerim, hepsi orada”

Ahhh Galata

Mutlu Yıllar bana!

Zuhal Floria x

Instagram@banabiyersoyle

Exit mobile version