Bana Bi’Yer Söyle

Sattt…tımm

15 Nisan 2018 Pazar

Bugün iki kişiye teşekkür etmem gerek.

Biri Facebook‘un sahibi Mark Zuckerberg‘e, diğeri de Liverpool’da yaşayan arkadaşım Çiğdem‘e.

12 yıldır yaşadığım İngiltere’den, anayurdum Türkiye’ye taşınıyorum çok yakında.

Bir evi boşaltmak, 12 yıla eşlik etmiş eşyaları dağıtmak, birdenbire nomad yaşama geçmek, hayatımı hızlıca küçültmek hiç kolay değil.

***

Geçenlerde iki kız arkadaşımla bir cafe’de buluştuk…

“Ne çok zayıflamışsın dedi” biri.

“Kolay değil dedim, panik içindeyim, zamanım az… koca evi, içindeki eşyaları elden çıkarmak kolay mı?”

“Garage sale yapsana”

“O nasıl olacak, garajım yok ki benim!”

“Sende bir haftasonu evini “Open House” yaparsın, her şeyi satarsın”

“İyi fikir gibi, eve gidince bir düşüneyim” dedim.

***

Eve geldim… onca eşyaya baktım, hepsine fiyat etiketi yazıp, içindekileri boşaltmak, onca yabancıyı eve alma fikri… pek de hoşuma gitmedi açıkçası.

Open House etkinliğini yapamayacağımı anladım.

Bu arada, her gün bir NOMAD (hayatını bir valize sığdırmak) yazısı okuyorum. Nomad yaşama dönmüş insanların anlattıklarını dinliyorum.

“Neye ihtiyacın varsa elinin altında onlar olmalı, gerisini at” diyorlar.

Kıyafetlerimi eledim. 3-4 büyük çöp torbası doldu. Gönüllü olarak çalıştığım yardım derneğine bağışladım. Üzerine fiyat etiketleri konuldu, hepsi satıldı. Ne güzel işe yaraması.

***

Liverpool’da yaşayan arkadaşım Çiğdem aradı dün sabah.

“Nasıl gidiyor? Halâ İngiltere’yi bırakıp Türkiye’ye taşınacağına inanamıyorum” dedi.

Bende duygularımdan bahsettim. “Eşyaları nasıl elden çıkartabilirim, büyük dert başımda şu an” dedim.

Harika bir fikir verdi Çiğdem bana.

“Facebook’da satabileceğin alan var Zuuu, hemen iletilerin solunda ortada Marketplace var, orayı tıkla eşyalarını nakite dönüştür” dedi.

***

Şahaneydi bu fikir!

Bir camlı dolabım vardı. İlk onla başladım.

Resmini çektim…

Facebook’ta “Marketplace“i tıkladım… Kategoriyi belirledim.

Fiyatı koydum. “Satılık” olarak belirledim. Ve yayımladım.

Henüz 5 dakika bile geçmemişti ki, telefonum biplemeye başladı. Baktım “Messenger” kutusunda 8 kişiden soru gelmiş. O sekiz kişiden birine

sattım dolabı.

Adresi verdim, saat 2’de gelsek olur mu” dediler. “Olur” dedim.

Saat 2 oldu. Kapım çalındı. Köpeğim Pudding önden gitti, arkasında ben. Kapıyı açtık heyecanla. Çok tatlı bir çift belirdi karşımızda.

Güler yüzlü sıcacık bir çift. İçeri aldım, dolabı gösterdim. Çok beğendiler.

Ben içindekileri boşaltmaya başlarken, “Neden satıyorsunuz” diye sordu kadın.

“Aslında bütün evi satıyorum, Türkiye’ye taşınıyoruz da” dedim.

“Türk müsünüz yoksa?”

“Evet Türk’üm”

“Tesadüfe bakın, yarın Antalya’ya Lara Titanik Hotel’e bir haftalık tatile gidiyoruz bizde.”

“Oo sahi mi? Bayılacaksınız”

Sonra, Antalya hakkında bilgi verdim onlara. Mutlaka görmeleri gereken yerleri söyledim.

Güzel bir sohbetin sonunda dolabı mutlulukla kucaklayıp ayrıldılar evden.

Bir saat kadar sonra mesaj geldi telefonuma… Bu fotoğrafı göndermişler :))

Dolabı yerleştirmişler zevklerince…

Mutlu oldum :))

Teşekkür ederim Facebook… Teşekkür ederim arkadaşım Çiğdem… Hayatımı kolaylaştırdınız.

Şimdi n’apıyorum biliyor musunuz ? Evde ne var ne yok resmini çekip Facebook Marketplace‘te satışa koyuyorum.

Telefonum bip bip :))))

İyi Geceler 

Zu x 

 

 

 

Exit mobile version