Özledim çok özledim.
Beyaz örtüler üstünde
Rejansta yemek yedikten sonra
Müşterisi az bir barda
Başbaşa kafe konyak içmeyi
Zuhal Olcay‘ın “Özledim” şarkısıyla bir prelüdle başladım yazıma.
Rejans‘a gittim geçenlerde. Derken IG hikayelerimde paylaştım. Sonra ne çok DM geldi.
Rejans kaç kişinin Beyoğlu anılarında izler bırakmış demek ki.
İstanbul’da çocukluğumuzun geçtiği evi mahalleyi bile kentsel dönüşüm altında yıkımlarla ayakta bulamazken,
Beyoğlu’nda Mısır Apartmanı’nın karşısında Olivya Geçidi’nde 1932 yılında açılmış bir restoranın hala ayakta olması ne büyük bir mutluluk, ne büyük bir gurur…
Bir İngiliz, bir İspanyol, bir İtalyan için büyükbabalarının gittiği mekanlarda takılmak ne kadar normal oysa.
Bizde ise, dedelerimizin gittiği bir yer bulup yemek yiyor olmak adeta bir mucize!
Rejans’ın Tarihçesi
Beyoğlu, İstanbul’un en güzel ve en zengin semtlerinden biriydi. 1917’den sonra kendini gösteren Beyaz Rus kültüründen de fazlasıyla payını aldı.
Bolşevik’ten kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da kaldıkları kısa süre içinde şehrin yeme-içme, eğlence hayatına önemli izler bıraktılar.
Rejans’ın kurucusu Mihail Mihayloviç‘de Beyaz Ruslardandı.
Rejans’ı açmadan önce Rejans’ın olduğu yere, 1920 yılında Turkuvaz adlı bir lokanta açmıştı.
Daha sonra Turkuvaz’ı şimdiki Odakule’nin olduğu yere taşımış, Rejans’ın yeri bir süre boş kalmıştı.
Derken Mihail Mihayloviç yeni Rus ortaklarıyla birlikte Rejans’ı açtı. (Yıl 1932)
Lokanta adını Fransa’daki ünlü Régence lokantasından alıyordu.
Rejans, farklı ülke mutfaklarının pek de yaygın olmadığı zamanlarda, Rus yemekleri ve değişik votkalarla, İstanbul cemiyet hayatının en popüler mekanlarından biri oldu. Öyle ki, Atatürk’ten, Ecevit’e, hatta Agatha Christie‘ye kadar birçok ünlü ismi de ağırladı.
Atatürk’e ait masayı “sonsuza kadar rezerveli” olarak görebilirsiniz Rejans’ta.
Rejans, 2010 yılında mal sahibiyle yaşanılan tatsızlıktan dolayı ne yazık ki bir süre kapalı kaldı.
Mısır Apartmanı’nın en üst katında bulunan 360’ın yaratıcılarından Güney Afrikalı Mike Norman Rejans’ın tekrar açılmasında en etken kişi.
Ona bir kentsever olarak ne kadar teşekkür etsem az diye düşünüyorum şimdi bu satırları yazarken.
Teşekkürler Mike Norman!
Rejans 2016 yılında yeniden açılırken ismi “1924 İstanbul” olarak değiştirildi.
Rejans, kahverengi lambirilerle kaplı, (bar dışında) hala ilk açıldığı gibi. 80 yıl öncesinin kültürünü, kitaplarda okuduğumuz o Beyoğlu uygarlığını bize sunuyor olması öyle değerli ki.
Duvarlarında ünlü müşterilerin fotoğrafları, zamanında oturmuş oldukları masalarda da isimlerinin çakılı olduğu pirinç levhalar var.
Rejans’ı ziyaret etmek adeta bir zaman tünelinde Beyoğlu’nun o zengin uygarlığına doğru yolculuk etmek gibi geldi bana.
Beyoğlu’na yolunuz düşerse yemek yemeseniz bile sırf o atmosferi ve Atamızın sonsuza kadar rezerve edilmiş masasını görmek için uğrayın derim.
Rejans hala gururlu ve çok güzel.
Bana Instagram hesabımdan da ulaşabilirsiniz @banabiyersoyle
Zuhal Floria x
Tarihin tadı; Rejans’ tan olmanın özeti olsa gerek, bir de bir kokteylinin adıymış, denemeli, mürver çiçeği ve portakal tadında.
Atanın masasından bakmalı, kısacası Rejans’ta olmalı, yaşamalı, yaşatmalı.
Böylesi tarih ve anılar kokan değerli mekanlarımızı tanıttığınız için çok teşekkür ederim.
Şarkı da bir başka tatta, Zuhal Olcay’ yın yorumuyla.
Rejans sizi çağırıyor Alp bey 🙂
Zuhal Olcay’da harika söylüyor …
Yorum için Çok tesekkur ederim.