Sultanahmet
Sabah Kadıköy’den Eminönü vapuruna atladım. İstikamet Sultanahmet. Aslında Marmaray’ı kullanıp da gidebilirdim; ama vapur olayı bambaşka. Marmaray geçmişimle köprü kurmuyor bana. Vapursa köpük köpük dünüm. Martılara sorsan kaç kanat çırpar eski güzel yıllardan.
Dışarda oturmuşum sağımda babam, üst kata çıkmışım lise arkadaşlarımdan Filiz, Aylin, Handan. İçerde büfeye yakın koltuklarda elimizde çaylar, tostlar, iki de simit.
Marmaray’da bunlar var mı ki?
Yokkk tabii!
Bir tüpün içindesin… içerisi soğuk florasan ışıklandırma, tüpün dışı zaten karanlık. Vagonun durak haritasına bakıyorsun; “Aaa şimdi boğazdan geçiyoruz” diyorsun, ama denizaltındasın.
Hiç almayayım arkadaş!.. Ben deniz üstünde kalayım, vapur denizi köpürtsün, martılar kanat çırpsın, büfeci çayları dağıtsın, Vapurdaki Kadın şarkısını söylesin. Yaşasın İstanbul’u bu şekilde yaşıyor olmak…
Ne güzel İstanbul’u yaşayarak yaşamak.
Derken vapurda Eminönü iskelesine yanaşıyor şimdi…
Bu arada yürürken size I.Ahmed’den bahsetmek isterim. Geçen hafta @banabiyersoyle Instagram sayfamda İdil Biret paylaşımımın altında Kraliçe I.Elizabeth’in Sultan III.Murad’a hediye ettiği orgu anlatmıştım hatırlarsanız. ( unutanlar icin bkz https://instagram.com/p/
Sultan I.Ahmed orgu yakmış ama, sultan olunca da güzel bir işe imza atmış.
Fatih Sultan Mehmed döneminden beri uygulanan kardeş katline son vermiş.(bravo)
Osmanlı’da camiler hep savaş sonrası kazanılan ganimetlerle yapılırmış. I.Ahmed ise Sultanahmet Camisi’ni ve külliyesini savaş ganimetleriyle değil de, Osmanlı bütçesinden ayırdığı parayla yaptırmış. Savaşa gidilmeden bütçeden alınan parayla cami yaptırılması bir ilkmiş Osmanlı’da! Halk bunu baya yadırgamış. Öyle ki, cami açıldığı iki yıl cemaatten kimse gitmemiş.
Sultan I.Ahmed caminin açılısını yaptıktan kısa bir süre sonra 27 yaşında ölmüş. Sultanahmet Camisi avlusunda türbesi var. Boğdurularak öldürülen karısı Kösem Sultan’ın da türbesi burada.
Caminin; arasta, mektep, hamam, çeşme bölümlerini içeren külliye I.Ahmed öldükten sonra tamamlanmış.
Sultanahmet Camisi
Sultanların yaptırdığı camilere “selatin” adı veriliyor. Sultanahmet Camisi 6 minareli olan tek selatin camisi.
Sultanahmet Camisi’nden once 6 minareli tek cami Mekke Camisi’ymis. Sultan I.Ahmed kutsal emanate saygısızlıkla suçlanmış. O’da bu durumu düzeltmek için Mekke Camisi’ne bir minare daha ekletip 7 minareli cami haline dönüştürmüş.
Caminin mimarı aynı zamanda sedefkar ustası olan Mehmet Ağa.
Sultanahmet Camisi’nin kapıları bu yüzden sedef kakmalı ve mavi çinili.
Yabancıların Blue Mosque yani Mavi Cami demesi de tamamen bundan kaynaklanıyor.
Sultan I.Ahmed bir ilke daha imza atmış. Minareler arası mahya uygulamasını başlatmış. Mahya takılan ilk cami Sultanahmet Camisi olmuş.
Daha sonra Sultanahmet meydanında görüşmek üzere, şimdilik bana müsade…
Zu- mavi
O kadar güzel kaleme almışsınki,vapur sefasını okurken yaşattın…..Yüreğine sağlık canım benim,sen hep yaz emi😊👍
Ovv çok teşekkür ederim ☺️ Bunu okuyucuya geçirebilmişse yazı, ne mutlu bana 😇
Ben bu yazılanları okurken kuculugum gençliğim birbir hafizamdan geçti. Okurken bir anda kendimi o vapurda hissettim..elimde simit martıları beslerken ….bir insan bu kadar güzel mi anlatır. Kalemine sağlık .😍😍😍
Şımardım 😇 Çok teşekkür ederim 🙏
Çok uzun zamandır Sultan Ahmet ‘ gitmediğimi hatırladım 😢kendime not aldım en kısa zaman da gidilecek.
Ooo hadi bakalım 🙂
Kalemine sağlık
Mavi Cami, kısa ve benzersiz bir ad, mavinin huzuru ve içinin süslemeleriye kim gezmişse aklında kalmıştır. İki yıldır içini tekrar görmek istiyorum, birinde kapalıydı, geçen hafta gittiğimde iş iskelesinin altındaki kubbenin resmi ile yetimdim, bir minarenin de yarısı sökülmüştü. Umarım aslına uygun güzel bir restorasyon olur ve gelecek nesillere taşınır. Şu org olayını merak ettim, linke bir tık bakayım, verdiğiniz bilgiler için teşekkürler 😊.
Calvin Clain Mavi Camii’ye gitmiş, içinde bir dakika kalıp “tamam maviymiş gidebiliriz” deyip çıkmış. Şimdi bunu hatırladım nedense :))) Sultanahmet Camii olarak duysaydı belki Sultan Ahmet kim diye türbesine kadar gidip bakardı kim bilir ! 🙂
Yorum için çok teşekkür ederim Alp bey 🙂